-
Bal Nedir?
Bal arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları balözünü kendilerinden salgıladıkları enzimlerle harmanlayarak kovanlardaki petek gözlerine doldurdukları, rengi su beyazından koyu ambere kadar değişen tatlı, yoğun sıvıdır.
-
Balın Faydaları Nelerdir ?
İYİ BİR KORUYUCUDUR: Antibakteriyel özelliği sayesinde bedeni temizler, bağışıklığı güçlendirir.
MİDEYE KUVVET VERİR: Bal emilimi en kolay olan gıda olması ve hazmı gerektirmemesi nedeniyle kolayca kana geçer ve midedeki rahatsızlıkları tedavi eder.
KANSIZLIĞI GİDERİR: Kan yapıcı özelliğinin yanında hastalıktan yeni kalkmışlara kuvvet verir.
DAMARLARI AÇAR: Bal, diğer şekerli gıdaların aksine oksijen ile reaksiyona girdiginde tam yanma meydana geldiği için kanda daha az miktarda atık madde bırakır. Kalp adelesine faaliyet ve zindelik vermesiyle kalp hastalarınada faydalıdır.
ROMATİZMA: Romatizmal hastalıklarda balı haricen kullanmak hastayı kısa sürede iyileştirir.
ALERJİ: Alerjik vakıalarda pahalı ve zahmetli tedavilerin yerini alacak bir alternatif tedavidir.
AĞRI DİNDİRİCİ: Balın bilhassa buharı ağrı ve sızıyı birkaç dakika içinde dindirmeye başlar.
İŞTAH AÇICI: İhtiva ettiği A,B,C, ve diğer vitamin ve mineraller insana zindelik verir.
DOĞAL DİŞ MACUNU: Diğer tatlı ve meyvelerin aksine bal dişleri ve diş etlerini temizleyip parlatan bir macundur. Dişleri ve diş etlerini mikroplardan korur, ağızdaki yaraları tedavi eder.
YARA - İLTİHAP GİDERİR: Yaraları kapatmada ve iltihapların dağıtılmasında balın faydaları çok eskiden beridir bilinmektedir.
BALGAM SÖKTÜRÜR: Balgamı keser, vücudun pis rutubetini giderir.
GÖZE FAYDALIDIR: Gözün görme gücünü arttırır. Nar suyu ile karıştırılıp göze sürme gibi çekilirse gözün keskin görmesi sağlanır.
KARIN AĞRISI: Karın ağrısını geçirir. Bal şerbeti karın ağrılarını çok kısa bir sürede dindirir.
İDRAR: Söktürür. Mesane yollarını temizler. İltihabını giderir.
CİLDİ GÜZELLEŞTİRİR: Vücut bal ile oğulursa cilt yumuşar.
SAÇLARI BESLER: Saça sürülürse saçları yumuşatır; besler, uzatır, parlaklık ve canlılık kazandırır.
NEZLE’Yİ GEÇİRİR: Bal limonla veya sütle içilirse nezle için çok faydalıdır.
VEREM: Özellikle çiçek balı gül ile karıştırılıp sabah akşam yenirse akciğer yaraları ve vereme çok faydalıdır.
YANIKLAR: Bal zeytinyağıyla karıştırılıp yanan yerlere sürülürse acı, sızı çekilmez. Yanık kısa sürede iyileşir. Yanık izi kalmaz.
KARACİĞER: Bal karaciğer ve göğsü temizler. Baldaki ciholin karaciğerin fonksiyonunu kuvvetlendirir. Ve hücrelerinde toplanan yağın giderilmesi için harekete geçirir.
KABIZLIĞI GİDERİR: Bal ılık su ile karıştırılıp içildiğinde kabızlığı giderir, bağırsakları çalıştırır. Soğuk su ile karıştırılıp içildiğinde ise kabızlık yapar.
MUTLULUK VERİR: Bal tüketimi vücudun (seratonin) mutluluk hormonunun salgılamasını ve performans artışını sağladığı için mutluluk verir.
-
Gerçek Bal Nasıl Anlaşılır ?
Balın gerçek olup olmadığını tadından, kokusundan veya renginden anlamak çok zordur. Balın gerçekliği ancak yapılan analizler sonucunda ortaya çıkmaktadır. Hatta yapılan analizler dahi çoğu kez balın saf olup olmadığını anlamak konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple tüketeceğiniz balı kesinlikle güvendiğiniz bir yerden almalısınız!
-
Saf Balın Özellikkleri Nedir? Rengi ve Kıvamı Nasıl Olmalıdır?
Cinsine bağlı olarak değişiklik gösterse de gerçek bal donma yapar. Bu içindeki çiçek tozlarının ve bitki nektarının varlığından kaynaklanır. Glikozlu bal ise donmaz.
Gerçek balın çok özel, esans gibi hafif bir kokusu vardır. Balı keserken, saklama kabını açıp kapatırken bu koku daha yoğun alınabilir.
Gerçek bal çok aşırı tatlı değildir. Koyu, kıvamlı kendine özgü bir tadı vardır.
Gerçek bal ağza alındığında bir kaç tür rayiha alınır. Oysa glikozlu ballarda tek düze bir tat olur.
Gerçek balın rengi, üretildiği bölgenin florasına bağlı olarak değişebilir. Petek dokusu içinde farklı tonlar oluşabilir. Sahte ballar da ise genelde tek renk olur.
Gerçek balın yanıcılığı sahte bala göre daha azdır.
-
Sahte Ballar ile Gerçek Balları Nasıl Ayırt Ederiz?
Kişisel tecrübelere dayalı olarak balın sahtesi ile gerçeğini ayırt etmek son derece zordur. Bu yöntemler (balı yakmak, sünmesine/kopmasına bakmak, mürekkep testi vs.) her ne kadar balın gerçekliği konusunda bize bir fikir verse de kesin sonuçlar vermemektedir. Gerçek bal ile sahte balı ayırt etmenin en pratik yolu balla ilgili damak tadına sahip olmaktan geçer. Bu da ancak günlük bal tüketiminin arttırılmasıyla elde edilir.
-
Bal Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Balın kalitesini tadarak ya da başka herhangi bir duyusal özelliğinden anlamak çok zor olduğundan tüketeceğiniz balı, güvenilirliğini ve kalitesini ispat etmiş yerlerden almalısınız.
Markalı balları tercih ediniz. Çünkü markalı balların yönetmelik gereği tüm kontrolleri yaptırmaları şarttır. Markalı ballar laboratuar testleri sayesinde doğal balı en doğru şekilde sunar.
Aldığınız balın yıllar içerisinde kanıtlamış güvenilir bir marka olmasına, üründe parti numarası, dolum tarihi, son kullanma tarihi, firma adı, adresi, telefonu gibi ürün ve firma kimliğini açıkça belli eden ibarelerin bulunmasına ve kapakta garanti bandı olmasına dikkat ediniz.
Etiketi İyi İnceleyin. Doğal bal sadece Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği’ne uygun olarak satışa sunulabilir. Ancak bal olmadığı halde isminde bal geçen bazı ürünler "Bal Aromalı Şurup" adı altında satışa sunulabilmektedir ve bu durum etiketlerinde kolayca okunacak formatta belirtilmemektedir. Bu ürünleri bal zannederek almamak için aldığınız ürünün etiketini iyice okuyunuz.
-
Balın Donması/Kristalleşmesi normal midir?
Bir balın doğallığının en temel ölçütlerinden birisi balın zamanla kristalleşmesi/donmasıdır. Çünkü doğal olmayan glikoz katkılı sahte ballar donmazlar. Balın kristalleşmesi (donması) baldaki polen partiküllerinin yoğunluğuyla alakalıdır. Balın içerisinde doğal olarak bulunan şeker türleri glikoz ve früktozdur. Eğer bitkinin nektarındaki glikoz oranı fazla ise bal zamanla kristalize olur. Früktoz miktarı fazla ise daha uzun sürede kristalize olmadan saklanabilir. Balın kristalize olması balın kompozisyonu, partiküllerin varlığı (polen vb.) ve depolama sıcaklığı ile ilişkilidir. Bal 5°C’nin altında ve 25°C’nin üzerinde kristalize olmaz. Kristalizasyonun gerçekleşmesi için optimum sıcaklık 14°C’dir.
-
Bal ekşiyen, bozulan bir gıda mıdır?
Bal, uygun şartlarda yıllar boyu bozulmadan saklanabilen yegâne üründür. Fakat balın içeriğindeki polenler uygun saklama koşulları oluşmadığı taktirde mayalama yapmakta, böylelikle balda ekşimeye, daha uzun sürede de bozulmaya sebebiyet vermektedir.
-
Balı Nasıl Saklamalıyız?
Bal oda sıcaklığında (20-25°C), ısı ve güneş ışığından muhafaza ederek saklanmalıdır. Buzdolabına konmamalıdır. Buzdolabında balın kristalleşme süreci hızlanmaktadır.
-
Balın Son Tüketim Tarihi var mıdır?
Balın bir son tüketim tarihi yoktur. Bal bozulmayan yegâne gıda ürünüdür. ‘Asıl azmaz, bal kokmaz’ sözü bu gerçeğin ifadesidir. Isı ve ışıktan muhafaza edildiği sürece bal yıllarca saklanabilir. Bal, mikrobiyolojik açıdan herhangi bir bozulma olmadığı için, hatta gelişen mikroorganizmaları yok ettiği için bozulmayan bir üründür.
-
Petek Bal İle Süzme Bal Arasında Fark Var Mıdır?
Petek bal ile süzme bal arasında temelde bir fark yoktur. Daha çok kişisel zevke kalmış bir tercih konusudur. Fakat bizce süzme bal aşağıda belirteceğimiz nedenlerden dolayı petekli bala daha çok tercih edilmelidir:
Petekli ballarda pestisit dediğimiz ilaç kalıntıları süzme bala göre daha yüksek oranlarda kalmaktadır.
Özellikle asfalt yola yakın bölgelerde üretilen ballarda petek dokuya Bakır, Kurşun, Çinko, Kadmiyum gibi yarı ağır metaller daha fazla tutunarak insana geçmektedir. Süzme balda bu durum çok daha azdır.
Süzme bal, tüm peteklerden elde edilip homojen bir karışımla analizleri yapılarak kontrol edilmektedir. Petek balda ise tek tek her peteğin analizinin yapılması teknik olarak zor, zahmetli hatta imkânsızdır. Kontrolünün yapıldığından emin olduğunuz petekli balları ise tüketmenizde herhangi bir mahsur yoktur.
-
Balın Besin Değeri Nedir?
Bal, besin değeri en yüksek ürünlerdendir. Besleyiciliği kadar lezzetiyle de öne çıkan bal insan vücuduna lazım olan tüm besinleri bünyesinde toplamaktadır. Yağ oranın sıfır olduğu bal, her türlü diyet için de ideal bir üründür.
Besin Değerleri Tablosu (Takribi 100 gr. bal için)
Enerji Değeri 304 kcal (1272 kJ)
Karbonhidrat 82.4 g
Protein 0.3 g
Yağ 0 gMineraller
Potasyum 52 mg
Kalsiyum 6 mg
Fosfor 4 mg
Sodyum 4 mg
Magnezyum 2 mg
Demir 0.42 mg
Çinko 0.22 mg
Bakır 0.04 mg
Manganez 0.08 mgVitaminler
Vitamin-C 2 mg
Vitamin B2 0.04 mg
Vitamin B5 0.07 mg
Vitamin B1 0.004 mg
Vitamin B6 0.02 mg
Niasin 0.12 mg -
Şeker Hastaları Bal Tüketebilirler mi?
Halk arasında saf balı şeker hastalarının tüketebileceğine dair yaygın bir kanaat vardır. Bu kanaat kısmen doğru olsa da şeker hastalığı olan kimselerin doktor kontrolünde balı tüketmeleri en doğru olanıdır. Balın içeriğindeki şeker, doğal şeker olduğu için şekerli diğer ürünlere göre zararı nerdeyse hiç yok denilebilecek düzeydedir.
-
Bal Hangi Hastalıklara İyi Gelmektedir?
Tüm doğal balların insan sağlına iyi gelen ortak faydaları vardır. Ama bazı ballar var ki üretildiği bitki çeşitliliğine bağlı olarak çok daha farklı faydaları ortaya çıkmaktadır. Örneğin,
Kestane balı, özellikle akciğer ile ilgili rahatsızlıklarda çok etkilidir. Astım, bronşit, nefes darlığı, öksürük, eklem ağrıları, mide rahatsızlıkları gibi hastalıklarda çok güçlü bir destek üründür.
Lavanta balı, özellikle karaciğer rahatsızlıklarında etkili bir üründür. Karaciğer yetmezliği, kronik Karaciğer enfeksiyonları, Hepatit-B, Hepatit-C, sarılık, saç dökülmesi, Vitiligo – Sedef hastalıklarının tedavisinde kullanabileceğiniz en etkili destekleyici üründür.
Keçiboynuzu (harnup) balı, kansızlık gibi rahatsızlıklarınızda fevkalade etkiye sahip bir üründür. Polen ve arı sütü ile desteklenmiş harnup balı çok kısa sürede inanılmaz etkiler ortaya çıkarmaktadır.
Çiçek balı, hem verdiği lezzet ile damağınızı şenlendirirken hem de sağladığı faydalar ile mide rahatsızlıklarınızdan tutun eklem ağrılarınıza kadar bir çok alanda fayda sağlamaktadır.
-
Bebeklere Bal Neden Tavsiye Edilmiyor?
Uzmanların belirttiğine göre, arılar bal yapmak için nektar toplarlarken bazen botulizm bakteri sporlarını da beraber alıp farkında olmadan bal yapımında kullanabilmektedirler. Bu bakteri yetişkinlerde gerek vücudun savunma sistemi gerekse midenin asitli ortamında zayıflatılarak yok edilmektedir. Bebeklerde ise hem savunma sistemi yeterli gelişmemiştir hem de mide ancak anne sütünü hazmedebilecek durumdadır. Bu sebeple bebeklerin sindirim sistemi bu bakteriye karşı duyarlıdır, ancak bir yaşından sonra direnç kazanmaktadır. Bunun için bir yaşına kadar balın bebek beslenmesinde kullanılmaması tavsiye edilmektedir.
-
Arı Sütü, Polen, Propolis ve Arı Zehri Nedir?
Arısütü: Bir haftalık genç arıların yutak altı bezlerinden salgıladıkları bir enzimdir. Arılar arı sütünü sadece kraliçe arı ve yavru arıların beslenmesi için üretirler. Mucizevi etkilerle sahip çok etkili bir üründür.
Polen: Hayatımızın her alanında bulunan çiçeklerin hücreleridir. Arılar bir çiçeğe kondukları zaman çiçek üzerindeki polen tozları arı üzerine yapışır. Arılar üzerlerine yapışan bu toz zerreciklerini salgıladıkları sıvı yardımıyla bir birine yapıştırarak ayaklarına tuttururlar ve kovana taşırlar. Kansızlıktan prostat rahatsızlıklarına kadar inanılmaz faydaları olan bir üründür.
Propolis: Arılar tarafından değişik bitki tomurcuklarından, yaprak ve gövdelerinden toplanıp biriktirilen reçinemsi bir madde olan Propolis, dünya da bilinen en güçlü antioksidan kaynağı, en güçlü doğal antibiyotiktir. Arının en özel ürünlerinden birisidir.
Arı zehri: Eskiden beridir bal arısının zehri çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. Bal arısının zehrinin özellikle romatizmal, eklemsel ve çeşitli dermatolojik hastalıklarda kullanımı öteden beri çeşitli kaynaklarda sıkça işlenmiştir. Kontrollü bir şekilde bal arısına problemli olan bölge sokturularak tedavi uygulanmıştır. Bu tedavi yöntemi kesinlikle uzman gözetiminde yapılmalıdır.
-
Apiterapi ne Demektir?
Apiterapi, arı poleni, bal, arı sütü, balmumu ve arı zehri gibi bal arısı ürünlerinin terapatik kullanımını içerir. Arı ürünlerinin bir ya da birden fazla hastalığın önlenmesi ya da iyileştirilmesi amacıyla kullanılması şeklinde tanımlanabilir. Özellikle son yıllarda bu alan üzerine yoğun çalışmalar yapılarak arı ürünleri daha etkili bir hale dönüştürülmektedir.